12 Şubat 2016 Cuma

Hayal kırıklığı umutların törpüsü...



Hayal kırıklığı umutların törpüsü... Her hayal kırıklığına uğradığımda aklıma hep bu cümle gelir, cümle bana ait. Umut edersin, düşlersin, düşlemek içten içe canlandırır seni sonra umut ettiğin gerçekleşmediğinde elde var hüzün ve bir avuç hayal kırıklığı. Ama bu, umudu kaybetmeyi gerektirmez. "Törpü" kelimesi sanırım tam da buraya uyuyor. Tırnağınızı törpülemek gibi; törpülediğinizde tırnak bir yere kaybolmaz,boyu kısalır ama yerli yerinde duruyordur. Törpüleme işlemi özünde sinir bozucudur, gırç gırç sesler çıkar, kulağı tırmalar içi gıcıklar ama sonunda tırnak şekil alır. Eskisinden daha düzgün gözükür hatta yenilenir. Daha da ileri götürürsek yeni aldığı şeklin üstüne onu güzelleştirecek şeyler eklediğinizde, oje gibi mesela:), eskisinden de iyi, canlı ve parlak görünebilir.

Hayal kırklığı yaşadığımızda da umudumuz biraz hırpalanır,hüzün kaplar içimizi ama aslında umut bir yere gitmez. Sadece yeni bir şekil almaya hazırlanır. Yeni hayallerle, hüzünden çıkarılan derslerle tekrar ortaya çıkarabiliriz umudu. Tırnağın şekil alması gibi umut da iyileşip, güzelleşip kendini ertesi güne hazırlayabilir. 

Yazarken aklıma gelen çağrışım ise şu: ya çok derinden kırılmışsa? O zaman da vakit alır, ama tırnak gibi yine kökü bizdedir, içimizdedir. Bulup çıkarmak zaman alabilir ama denemeye ve uğraşmaya değer bence.İlkay'ın da dediği gibi "Güneşin olsun gönlünde ve her şey iyi olacak..."