Günümüzde
çocuklar daha hızlı büyüyor gibi… Çocuğunuz kendi haklarından, “yapmak
“istediklerinden, kesinlikle “yapmak” istemediklerinden bahsediyor; sizi,
dinlemekte ve yapmasını istediğiniz şeyleri yapmakta zorluyor mu? Güzel haber;
çocuğunuz büyüyor ve bireyselleşiyor; dikkat etmeniz gerekense; bu durum çok
sık oluyor; ayak diretmeler, tutturmalar ve çocuğunuzun karşısında çaresiz
“anne-baba” profiliniz gün geçtikçe belirginleşiyorsa ipin ucunu, kaçmadan
yakalamanız gerektiği… İşte tam bu noktada, çocuklar büyüdükçe sağlıklı
keşiflere izin verecek kadar geniş;
güvenliklerini sağlayacak ve sorumluluk kazandıracak kadar kısıtlı; ancak gelişim ve değişime fırsat tanıyacak kadar esnek sınırlara ihtiyacınız var.
(Mackenzie, 1998)
Sınır Belirleme Uzun ve Dinamik Bir
Süreçtir
Bir
önceki paragrafta belirtildiği üzere anahtar kelimeler “geniş, kısıtlı ve
esnek”… İlk bakışta birbirinden bağımsız ve tutarsız gibi gelseler de söz
konusu durum çocuğunuza sınır koyabilmek olduğunda bu kombinasyonun işinize
fazlasıyla yarayacağı aşikâr; çünkü kurallar ve sınırlar çok katı ya da esnek
olduğunda çocuktan beklenilen davranışı elde etmek kolay olmayacaktır.
İlk
olarak çocuklar hem fiziksel hem de zihinsel olarak gelişirler, büyürler ve
çocuğunuza belli bir yaş için koyduğunuz bir kural iki sene sonra işe
yaramayabilir. Bu nedenle kurallar ve sınırlar güncellenmelidir.
İkinci
önemli nokta sınır ve kuralların ne şekilde konulduğudur. Sınırlar ve kurallar, tepeden inme ya da dayatılarak konulduğunda;
sadece çocuğun fikirleri alınarak, inisiyatifin tamamen çocuğa bırakıldığı
durumlarda ya da sürekli değişkenlik gösteren, tutarsız davranışlar yaratan
kural ve sınırlar yaratıldığında, ortaya çıkan tablo sağlıklı olmayacaktır.
Çünkü aşırı kontrol öğrenmeye engel olur ve çocuğunuzda öfke, kaygı
yaratabilir; çok geniş olan sınırlar ise kontrolsüzlük hissi yaratır, ebeveynin
yetkinliğine olan güven azalır, bu da çocuğun kendisini anne-baba yanında
güvensiz hissetmesine neden olur. Kural ve sınırlar değişken/tutarsız olduğunda
ise çocuklar stabilite arayışı içine girerler, ebeveyni sürekli test ederler,
bu durum, bir müddet sonra çocukta isyan
duygusu yaratır ayrıca ebeveynlerin bu davranış şekli ile kural ve sınır
oturtması pek mümkün değildir.
Çocuklar Sınırlara Neden İhtiyaç
Duyarlar?
*
Çoğumuzun bildiği bir örnek vardır “Denizde mi yüzmek istersiniz yoksa havuzda
mı?” Deniz her ne kadar özgürlüğü, sonsuzluğu vb. insanın ruhuna iyi gelen pek
çok olumlu duyguyu barındırsa da “havuz” sınırları belirli daha güvenli bir
ortamdır. Çocuklukta sınırlar “güven” duygusunun temelini oluşturur. Bu nedenle
sınırlar çocuğunuzun dengeyi sağlamasına yardımcı olur.
*
Sınırlar, çocuk dış dünyaya çıktığında (okul, sosyal ortamlar, ikili ilişkiler
vb.) çatışmalar, reddedilmeler ve olumsuz tepkilerle karşılaşma olasılığını
düşürür; çünkü çocuk dış dünyaya bu normları öğrenmiş olarak adım atar.
*
Sınırlar, onaylanan davranışları tanımlar; bu nedenle çocuklar başlarını belaya
sokmamak ya da olumsuz geri bildirimlerle karşılaşmamak için bu davranışları
deneyimleyip, öğrenmeye ihtiyaç duyarlar.
*
Sınırlar, çocukların ilişki kurma biçimlerini tanımlar. Şöyle ki çocuklar
belirli sınırlar sunulduğunda, ilişkilerle ilgili belirli cevaplar almaya
başlarlar. Burada kontrol kimin elinde? Ne isteyebilirim ve ne kadar ileri
gidebilirim? Bu davranışı yaparsam ne olur? gibi soruların cevapları çocuğun
kafasında şekillenir, bu da günlük yaşantısında ve akademik hayatında ona en
çok lazım olacak becerilerden biri olan muhakeme duygusunun gelişimine önemli
bir katkıda bulunur.
*
Sınırlar çocuğunuzun büyüme süreci boyunca takip ettiği emniyet çizgileri ve
kural levhaları gibidir. Çocuğunuz gelişip büyüdükçe, çizgiler ve levhalar onu
farklı şekillerde yönlendirir ve çocuğunuz için büyümek daha somut ve anlaşılır
bir hal alır.
Çocuğunuza Sınır Koymanın Püf
Noktaları
-
İlk dikkat etmeniz gereken kural ve
sınırı çocuğunuzun yaşına uygun şekilde belirlemek olacaktır. Örneğin 14
yaşındaki çocuğunuza, akşam 9’da yatması için bir kural koymaya çalışmak boşa
bir çaba olacaktır.
-
Net ve belirgin olmak ikinci önemli
nokta, çocuğunuzdan ne istediğinizi net bir şekilde ifade etmeli ve bu
tutumunuzu her koşulda korumalısınız.
Sabahları evden çıkmadan önce televizyon izlediği için sürekli geç kalan
çocuğunuza “Sen üstünü giyinmeden, televizyonu açmana izin vermeyeceğim” demek
net bir tavırdır. Bunun yerine “Hadi kapat artık teli, sana bir daha TV yok”
vb. atışmalar, tartışmalar çocuğunuzun sınırları zorlamasından başka bir işlev
görmeyecektir.
-
Sakin ve kararlı durabilmeli; krizleri
yönetebilmelisiniz. Çocuğunuza sınır koyarken tutturmalar, ağlamalar zaman
zaman öfke nöbetleri yaşanabilir; bu gibi durumlarda sizin sakin ve kararlı
olmanız, çocuğunuzun durumunu ve duygusunu ona yansıtmanız, bu durumun, bu
kuralı değiştirmeyeceğini uygun, kesin ve cezalandırıcı olmayan bir dille
anlatabilmeniz önemlidir. Siz bu tutumunuzu sürdürdükçe, çocuğunuz sizi ne
kadar zorlayabileceğinin sınırlarını öğrenecektir ve edinmesi gereken davranışı
sonunda benimseyecektir.
-
Tutarlı olmalı çocuğunuza çifte mesajlar
vermemelisiniz. Kurallar ve sınırlar ebeveynin o anki psikolojik moduna ya da
ebeveynin belirlediği başka bir duruma uygun olarak değişmemelidir. Evet, evin
patronu ebeveyndir ama bu, ebeveyne istediği zaman kural koyma istediği zaman
kaldırma yetkisi vermez; çünkü unutmayın çocuklarınız sizi model alır, bu
şekilde o da “canı isterse kurala uyar, istemezse uymaz”
-
Kural sayısını az tutmak, işleyiş
açısından önemlidir. Çeşit çeşit konuda bir sürü kural çocuğunuzun kafasını
karıştırır. Kural ve sınırlarınızı önem ve öncelik sıralamasına koymak ve
sınırlı tutmak bu noktada önemlidir. Örneğin, kendi güvenliği ve başkalarının
güvenliğine dair kurallar ilk sıralarda yer alır, sonrasında toplum içinde
uyulması gereken kurallar ve ev kuralları gelebilir.
Kaynaklar:
- Mackenzie,R.,J.,1998.
Çocuğunuza Sınır Koyma.HYB
yayıncılık, Ankara, 2004.
-
Yazgan,Y., 2007. Çocuğunuz Sizden Ne
Bekliyor? Çocuğunuzu anlamaya giden yolda 250 soru ve cevap. Kapital
Yayıncılık, İstanbul, 2007.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder